Köklü tarih, ortak dil ve kültürle örülmüş kardeşlik… Azerbaycan ile Türkiye arasında bugün “iki devlet, bir millet” sloganıyla tanımlanan güçlü bağlar, aslında yüzyıllar öncesine, Osmanlı dönemine kadar uzanıyor.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Azerbaycan topraklarında hüküm süren Safevîler ile yaşanan mücadeleler, bu kadim ilişkinin ilk adımlarını oluşturdu. Özellikle 1514’teki Çaldıran Savaşı ile Osmanlılar Tebriz’e kadar ilerlemiş, bu tarihten itibaren Azerbaycan Türkleri ile Osmanlı Türkleri arasında gönül köprüleri kurulmaya başlanmıştı.
Zamanla bölgede güç kazanan Rusya, 19. yüzyılda Azerbaycan topraklarını işgal etti. Bu gelişme, iki kardeş halkın siyasi olarak ayrılmasına neden olsa da, kültürel ve milli bağlar hiç kopmadı. Azerbaycan halkı, Osmanlı’nın ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni daima yakından izledi, Anadolu’daki milli mücadeleyi yürekten destekledi.
Bir Milletin İki Bayrağı: Cumhuriyet Dönemi ve Sonrası
1918’de kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, Türkiye tarafından tanınan ilk Türk devleti oldu. Ancak Sovyetler’in bölgeyi işgal etmesiyle bu kısa ömürlü bağımsızlık sona erdi. Buna rağmen, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bağlar, Sovyet baskısına rağmen canlı tutuldu.
1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeniden bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan’a ilk destek yine Türkiye’den geldi. Türkiye, Azerbaycan’ı tanıyan ilk ülke oldu ve diplomatik ilişkiler hızlıca kuruldu.
Karabağ Zaferi ve Asrın İş Birliği
2020’de yaşanan İkinci Karabağ Savaşı sırasında Türkiye, diplomatik ve teknolojik destekleriyle Azerbaycan’ın yanında yer aldı. Bu zafer, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı perçinledi. Aynı yıl imzalanan Şuşa Beyannamesi, ilişkileri sadece kültürel değil, savunma ve enerji alanlarında da ileri seviyeye taşıdı.
Bugün TANAP gibi dev enerji projeleri, savunma sanayisindeki ortaklıklar ve karşılıklı eğitim–kültür yatırımlarıyla Azerbaycan–Türkiye ilişkileri sadece bölgeye değil, dünyaya örnek olacak nitelikte.
Sonuç: Aynı Kandan, Aynı Davadan
Tarihsel kökleri Osmanlı’ya dayanan Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, bugün sadece iki ülkenin değil, tüm Türk dünyasının umut kaynağı haline geldi. Geçmişin izleri, geleceğin teminatı olurken; kardeşlik, yalnızca sözde değil, her alanda somut adımlarla güçleniyor.

3 Yorumlar